Loading...

“Ticari İşlemlerde Taşınır Rehni Kanunu” (“Kanun”), 28.10.2016 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanmış ve 1 Ocak 2017 tarihinden itibaren yürürlüğe girmek üzere yasalaşmıştır.

Anasayfa / Blog / “Ticari İşlemlerde Taşınır Rehni Kanunu” (“Kanun”), 28.10.2016 tarihli Resmi Gazete’de yay...

“Ticari İşlemlerde Taşınır Rehni Kanunu” (“Kanun”), 28 Ekim 2016 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanmış ve 1 Ocak 2017 tarihinden itibaren yürürlüğe girmek üzere yasalaşmıştır.

Söz konusu Kanun, borç teminatı olarak üzerine rehin kurulan taşınır malın, maliki tarafından kullanılmaya devam edilmesi ve bu işlemlere ilişkin aleniyet ve kolaylaştırma sağlanması amacı ile yasalaştırılmıştır.

Kanun kapsamında üzerine rehin kurulabilecek taşınır varlıklar, sermaye piyasası araçları ile türev araçlara ilişkin finansal sözleşmeleri konu edinen rehin sözleşmeleri ile mevduat ve tapu kütüğüne herhangi bir nedenle tescil edilen taşınırlar hariç olmak üzere aşağıdaki şekilde sayılmıştır:

“alacaklar, çok yıllık ürün veren ağaçlar, fikri ve sınai mülkiyete konu haklar, hammadde, hayvan, her türlü kazanç ve iratlar, başka bir sicile kaydı öngörülmeyen her türlü lisans ve ruhsatlar, kira gelirleri, kiracılık hakkı, makine ve teçhizat, araç, ekipman, alet, iş makinaları, elektronik haberleşme cihazları dahil her türlü elektronik cihaz gibi menkul işletme tesisatı, sarf malzemesi, stoklar, tarımsal ürün, ticaret unvanı ve/veya işletme adı, ticari işletme veya esnaf işletmesi, ticari plaka ve ticari hat, ticari proje, vagon ve burada sayılanlardan üçüncü kişiler zilyetliğindeki taşınır varlık, hak ve paylı mülkiyet hakları”

 

Ticari işletme ve esnaf işletmesinin tamamı üzerine de rehin kurulabileceği gibi (ki bu durumda işletmenin faaliyetine tahsis edilmiş olan her türlü varlık doğrudan rehnedilmiş sayılacaktır), yukarıda sayılmış olan varlıkların yalnız bir veya birden fazlasının rehin konusu borcu karşılaması halinde işletmenin tümü üzerinde rehin kurulamayacak ve borca yeter varlık üzerine kurulabilecektir.

Ayrıca, henüz mevcut olmayıp da üzerinde ileride hak doğacak müstakbel taşınır varlıklar ile mevcut veya müstakbel alacaklar üzerinde de rehin hakkı kurulması Kanun ile kabul edilmiştir.

Her halde, herhangi bir taşınır üzerinde rehin kurulması, kendi özel mevzuatınca özel izne tabi ise, bu Kanun kapsamında rehin kurulması için dahi öncelikle kendi özel mevzuatına uygun iznin alınmış olması gerekecektir.

Kanunda sayılan taşınır haklar üzerinde rehin işlemleri, kredi kuruluşları ile tacir, esnaf, çiftçi, üretici örgütü, serbest meslek erbabı gerçek ve tüzel kişiler arasında ya da tacirler ve esnaflar arasında yapılabilecektir.

Kanun kapsamındaki işlemlere Gümrük ve Ticaret Bakanlığı tarafından kurulacak veya kurdurulacak olan merkezi ve aleni bir Rehinli Taşınır Sicili (“Sicil”) kurulacak ve işlemler bu sistem üzerinden yürütülecektir. Bu sistem üzerinde, kendi özel mevzuatı gereğince kendi özel siciline kaydı zorunlu olanlar dışında kalan ve bu Kanun kapsamında yer alan taşınır rehin işlemlerine ilişkin tescil, terkin (kaldırma), değişiklik gibi tüm kayıtlar elektronik olarak tutulacak ve işlemler de elektronik olarak bu sistem üzerinden yapılabilecektir.

Kanun ile getirilmiş olan en önemli yeniliklerden biri, rehin işlemine ilişkin sözleşmenin, yazılı olarak düzenlenebileceği (Sicil yetkilisi huzurunda imza veya noterde imza onayı ile) gibi doğrudan güvenli elektronik imza ile imzalanmış elektronik ortamda da düzenlenebilmesidir.

Kanundaki düzenleme ile üzerine rehin kurulmuş olan bir taşınır üzerine, bu rehni takip eden sıralarda/derecelerde gelmek üzere başka rehin hakları kurulması da mümkün kılınmıştır.

Üzerine rehin kurulacak olan taşınırın değerinin tespiti için rehin taraflar aralarında değer tespit / ekspertiz hizmetinden yararlanmayı kararlaştırabilirler. Bu konuda ekspertiz hizmeti sunacak olan gerçek ve/veya tüzel kişilerin, ileride bu konuda Gümrük ve Ticaret Bakanlığı tarafından çıkartılacak olan yönetmeliğe uygun nitelikleri taşıması, işlem güvenliği bakımından tarafların dikkat edilmesi gereken bir nokta olacaktır.

Rehin ile teminat altına alınan alacağın son bulması halinde rehin alacaklısı üç (3) iş günü içinde rehin kaydının Sicilden terkinin talep etmekle yükümlü olup, buna uymaması halinde teminat altına alınan borcun onda biri (1/10) oranında idari para cezası uygulanacaktır. Bu da rehnin kaldırılması konusunda kötü niyetli veya ihmale dayalı sürüncemede bırakma durumlarına karşı Kanun ile getirilen olumlu bir yaklaşım olarak belirmektedir.

Kanun kapsamında yapılacak olan işlemlere ilişkin diğer bir olumlu nokta ise, Kanun kapsamında rehin sözleşmesinin düzenlenmesi ile Sicilde yapılan işlemlerin vergi resim, harç ve benzeri giderlerden muaf tutulmuş olmasıdır.

İşletmeye ilişkin işlere finansman sağlanmasını kolaylaştırmaya yönelik düzenlemeler yanında rehin veren veya söz konusu taşınırı rehin yüklü olarak devralan tarafın, borç ödeme dışında, rehinli varlığı Kanuna aykırı olarak kullanmaması, borcu ödememesi halinde rehinli varlığın mülkiyetini devretmemesi, rehinli varlığı alacaklıya zarar vermek kastıyla tahrip veya imha etmemesi, rehinli taşınır varlığın devri ile alacağın devrini Sicile tescil ettirmemesi, Sicili yanıltıcı beyan ve eylemlerde bulunmaması şeklinde sayılan yükümlülüklere de özen göstermesi gerekmekte olup, aksi takride teminat altına alınan borcun yarısına kadar tutarda adli para cezasına maruz kalma durumu ile karşılaşılabilecektir.

Bilgilerinize sunulur.

Saygılarımızla,

LEV HukukBürosu

 

Not: Bu sitede yayımlanan her türlü haber, bilgilendirme notu ve makaleler kişiye özel veya genel hukuki danışmanlık niteliğinde olmayıp, yalnız Hukuk Büromuzca belirlenen çeşitli konulara ilişkin genel hukuki bilgilendirme yazılarıdır. Bu sitede yayımlanan herhangi bir haber, bilgilendirme notu veya makale içeriğinin kişiler tarafından özel uygulamalara temel alınması ile bunların sonuçlarından Hukuk Büromuzun herhangi bir sorumluluğu yoktur. Bu yazıya ilişkin tüm haklar saklıdır.